17 Aralık 2013 Salı

ABUKLUKLAR SILSILESI 23 // OTEL PANFILYA

OTEL PANFILYA


Güneşin ortalama 10 dakika kendini gösterdigi, karanlik, sevimsiz , bol Lebkuchen + Glühwein`li iç bunaltıcı noel arifesindeki aci vatan Alamanya`dan kucak dolusu selamlar efen`m. 21. Hikaye yatılı arkadaşlarımın şerefine gelsin! Zira bu soguk kış gününde içimi ısıtacak daha güzel bir atraksyon bulamazdim zaten! Glühwein da bir yere kadar. Bir de alti senesini yatili okumus biri olarak, bu abukluklar silsilesinde bir yatili hikayesi yazmamak , peynirsiz kavunsuz raki sofrasina benzer ki , adab-i muaserete uymaz.

Yatılı okuyanlarınız veya yakın cevresinde yatılı okumuş olanlar bilir , bambaşka bir duygudur, farklı girdilerle simule edilemeyen bambaska bir haldir! Farklı bir enerjisi vardır , ondan kellidir ki, yatılı okumuş biri , cok degil yarim saatte çakar karşısındakinin yatili gecmisini. Artik nasil bir pisişme durumuysa , konusma tarzindan mi diyim , renkliliginden mi diyim , bir sekilde cakozlariz gözünden adamin yatili okudugunu. Bir kere genelde ruhlari asidir bu bireylerin , değişik bir kumaşlari vardir, ütüye zinhar gelemez diyecegim ama , laylon da degillerdir. Nasil ya Burcu, tornadan cikmis gibi hepiniz ayni misiniz diye soranlara, hayir efen`m, tabiisi de öle degil tam tersine döneminde 10 adam mi var diyelim, onu da ayri telden calar , tornalik bir durum yoktur . Ve fekat bir isleme maruz kalirsiniz ki , yillar gectikce üzerinden degerini daha iyi anlarsiniz , en kaba tabiri ile sivriliklerin törpülendigi yerlerdir yatili okullar.
Aman ha üniversitelerin yurt ortamlari ile karistirmayin, burada orta okulu liseyi yatili okuyanlardan bahsediyouz! Onlarin da kendilerine has bir duruslari var tabii ama bizimkisi baska bir yetisme (!) bicimi. Onbir yasindaki bebe ile onyedi yasindaki zipirin karsilastigi zorluklar haliyle bambaska , etkileri de bir baska oluyor onu demeye geliyorum. Yoksa siz de sekersiniz 



Ben b.k varmis gibi 5 yasinda okula gönderildigimden kelli , on ile onalti yaslarim arasinda yatili okudum. Takdir edersiniz ki insanoglunun en acimasiz dönemidir. Anenene babana yaptigin simarikligi sıkıyorsa yap iki devre üstüne , veya yemisim üst devreni, yasitlarina bile sıkar. Adam gibi uymayi ögrenirsin çevrene , ögrenmezsen de öğretirler , yersin soyutu , ki bir yatilinin basina gelebilecek en vahim durumdur. Düsün bütün cevren sen yokmussun gibi yapiyor ölesi beter bir durum. O yüzden yatili adam bir ortama girdigi anda yaptigi ilk is, etrafini analiz eder, neyin nereye kadar kaldirabileceğini şıkkadanak çözüverir, sınırlarini sağlam çizer, ve hepsinden önemlisi , gram enerji harcamaz bunu yaparken , zira cok kücük yaslarda edindiği reflekstir. 










Hatirladiğim ilk abuk anim , jetonlarimin yer degistirmesi idi, çalmak demiyorum, zira yatili adamin kitabinda yoktur , bazen birine daha cok gerekir , yer degistirir nesneler  E 10 yasinda bebe anneyi babayi mi arasin, 16 yasinda citir yavukluyu mu , hali ile konu jeton olunca ibre hep büyüklerden yana dönerdi bizim ortamda. O vakitler , kartli telefon bile yok, jeton getiriyoruz evden kilo ile ...Bir de disaridan aranabilecegimiz bir numara vardi ki , orada gelecek telefonu beklemek en izdirap dolu olaniydi. He yoksan anons ederlerdi bir de seni bangir bangir , hey hat hanginizin adi tarihi yarimadada yankilanmistir e dostlar  Anyway anyhow hep cebimde tasiyabilecegim bir telefonun hayalini kurmusumdur o zamanlar. Vizyonumu seviyim , ahahhah şellefsizim benim fikrimdi çaldılar 



Sonrasinda saçma korkutma seanslarini hatirliyorum , veya asirlik eski binada gece yapilan cesaret turlarını , elde bir ton anahtarla oynanan kutu kutu bulmaca , zihin dimağ açmaca halleri hala dün gibi aklimda  Bizim ecel terleri dökerken Safi`nin Meneking`in dolabindan arakladiği şekerleme ile rahat halleri... Oldum olasi rahat hatundu vesselam , hic öle yusuf yusuf anina denk gelmemisimdir yasadigimiz onca abuk an`da... Heayt be yeaaa, ne matrak hallerdi . Orta okul hayatim boyunca Kimya daki üstün basarimi , bu kutu açmaca oyunlari ve Krügerìn odasini ziyaretlerime borcluyum ;P Yemisim etüdünü !!!

Ortaokul biter bitmez , büyümüş olursun, cesaret oyunlarinin boyutlari değisir. Simdi kafana silah dayasalar girmeyeceğin pozisyonlara kafa göz girersin , sınır tanımayan adrenalin maymunluklari....Ha sorsan hiç birinden zerre pisman değilim şu an , zira o yasin gerekleri olarak bakiyorum ve hatta iyiki de yaşamişim , iyiki de tecrübe etmisim zamaninda bir sürü çılgınlığı diyorum. Herseyi yasinda yaşamak kadar büyük bir zenginlik yok !
He bunca serseriliğin akabininde sanmayin ki birer looser olduk çıktık , üc doktorumuz var sırf bizim yatakhaneden , her biri ayrı alanda , makinesinden , kimyasina , her alanda mühendis , bir adet sosyolog , bir adet maliyeci bir adet medai iftiharimiz Türkiye yetmisbilmemkacicincisi , piii zehir gibi tipler en kötüleri bendim , ben de elektrik mühendisi oldum iste.

Anlatacagim abuk hikayeye gelince, esasen bizzat başımdan gecen tonlarca anlatacak anı olmasina rağmen istek üzerine , kılpayi kahramanlarindan biri olmaktan yırttığım bir hikayeyi anlatacagim size . Otel Panfilya !
Kahramanlarimiz , Pazartesi sendromumu yaşamama adına yatakhaneye pazardan gelen 5 zirzop. Sene yamulmuyorsam 94. Beşi de yeni adrenalin maymunluklari peşinde, müdavimleri oldugu pastahanede bulusuyorlar , rutin Pazar akşamı atraksyonu , buraya kadar her sey normal ama o gece artık kafalarına nereden esiyorsa okula gitmeyelim abi, bu geceyi bir otelde gecirelim diye cin bir fikir geliyor, orada kopuyor kayış . Lem 15 yasinda veletsin, ne isin var Sultanahmet de otelde??? Bu arada deginmeden edemeyecegim, yatili okumak lokumsa, tarihi yarim adada yatili okumak çifte kavrulmuş fistikli lokum. Bu vesile ile kardes okula da selamimi çakarım efenm  Neyse konuya dönecek olursak , böle abuk bir kararla Sultanahmet de otel arayişina cikiyor bizim zipirlar. Diyorum ya simdi kafana silah dayasalar , yapmayacagin maymunluklar. Bir sekilde panfilya diye abuk bir otel bulup, bir güzel tekelden alisverislerini yapip odaya yerlesiyorlar. Sonrasi girlaa kiyameeeettt... Derken ilerleyen saatlerde iclerinden birinin disaridan bir sey almasi gerekiyor , aşağı inerken merdivenlerden yuvarlanmasi ile otel resepsyonistinin dikkatini cekmesi bir oluyor. Telaşlanan resepsyonist, gençlerin biraktiği kimliklerden ebeveynlerine ulaşmaya çalisirken mucuzevi bir sekilde içlerinden en aklı evvelin kimlik karti diye biraktigi yatakhane kartından , yatakhane müdüresine ulasiyor kiiii, sonrasi film gibi.

Genclerden biri banyodayken odanin kapisi hunharca çaliniyor, çalmak ne kelime yikiliyor ortalik. Kapi bir aciliyor ki, okul müdüresi, yatakhane müdüresi , bir de ne alakaysa müstahdem Aslan abi. Banyodaki arkadaşi , ikna etme mücadelesi ise nesillerden nesile aktarilacak bir durumdur ki en kralindan Eyvah Mahmut Hoca hikayesi halt eder yaninda . Bir türlü inanmaz Tülin Hocanın geldiğine . Sonrasinda yürüyerek gidilen okul yolunda çıt yoktur , sadece su iki cümle kaziniyor hafizalara

"Aslan Abi yaaa, cok mu kizdi Tülin Hoca? Ne olacak sence ??"

Aslan abi

"Nok Nok! Bir sey olmaz kizlar ...."

Nok nok bir şey de olmadi gerçekten. Sadece gecenin bir yarisi aileler aranip kizlarinizi otelden topladik demeleri ve akabininde Pazartesi günü cümle siniflarin karsisindaki rezil edilme sahnesi dısinda gercekten nok noktu , bir şey olmamıştı…

Biterken , bu hikayeden çıkarılacak ders , nereye hangi bilgiyi vereceğini bileceksin arkadaş! Okulun burnunun dibindesin , yatakhane kimliğini vermek de ne oluyor:)

Vayy tren gelmis yanaşmis inmek icap eder canlar. Uzuuun uzuun yazardim amma , Köln bekler! Sevgi ile kalın hep esen kalın , bir sonraki abuklukta görüşmek üzere!




********************************************************

YORUMLAR .... YORUMLARIMIZ ...... ( FB , 14. Aralik 2013)

********************************************************



ABUKLUKLAR SILSILESI 22 // ICINE TÜRK KACMIS MR. HAMPELMANN

ICINE TÜRK KACMIS MR. HAMPELMANN



Isvicre günlerimin unutamadaigim karelerinden biridir bu anlatacagim an. Adini Hampelmann koydum bu hikayede, ama inanin gercek adinin da bundan pek farki olmayan bir patronun oldugu , likidasyon satis yapan magazalar zincirinde calisiyordum haftada iki gün. Magazalar zinciri dedigime de bakmayin, batana kadar bir yer tutardi patron , battiktan sonra tebdili mekanda ferahlik vardir diyerek bambasa bir kantona bambaska bir ücraya acardi yelkeni. Sayesinde Isvicre`nin girmedigim deligi kalmamistir. Likidasyon satis nedir bilmeyenlere, batmak üzere olan firmalari bulup, depolarini kaldirirdi. Ürün konusunda sinir tanimiyordu vesselam. Bir hafta bir bakiyordum bir konteynir dolusu yatak la geliyor, bir hafta bahce süsü, bir hafta ufak ev aletleri , makyaj malzemeleri, yaaa bunlari kim alacak diye cok sorardim baslarda, o da biyik altindan gülerdi, öyle bir alacaklar ki göreceksin. Gercekten de ohaa ne abuk dedigim ne varsa bir hafta da giderdi. Favorim, enteresan tüketme kültürleriyle dogu blogu göcmenleriydi. Kafalarinda artik nasil bir denklem varsa, belli bir degerin altinda sattigin her seyi gereksin gerekmesin suursuzca aliyorlardi. Sirf 1 Frank diye yüzlerce kurbaga biblosu alanini gördüm!




Hampelmann`a gelince gördügüm , bildigim en tilki adamdi. Pazarlikta sinir tanimazdi. Alirken tam bir Kayseri liydi, kökeninden ciddi süphe ederdim. Bildigin Isvicreli ile uzaktan yakindan yoktu adamin. Her türlü makara vardi abide ve nefes almanin bile belli kurallara tabii oldugu Isvicre gibi bir yerde bir sekil hep dört ayak üzerine düserdi. Yasalara manyak hakimdi , Hampi bunu nasil hallederiz diye sorugum sorulara en sevdigi cevap , cözüm kantondan kantona degisir Burcu olurdu. Cok sey ögrendim kendisinden. Yemisim Yildizi, ETH yi ITÜ yü. Mikropazarlamanin , isletme hukukunun kralini Hampi`den ögrendim. Ahahahhahah, bir de haftada iki gün caliarak kazandigim parayi , Türkiyede ki ilk is tecrübemde sabah 6 aksam 9 calisarak kazanamiyordum , o derece bankördü  



Anlatacagim hikayeye gelince ; bir Cumartesi günü yeni mal geldi karsilar misin dedi , ja gerne diyerekten vardim tükkana. Bir gittim ki koli koli zeytinyagi. 1 konteynir dolusu zeytin yagi, Ispanya da batmak üzere olan bir firmanin deposunu kapatmis. Neyse teslim aldik malzemeyi, yerlestrdik , yok iste o haftanin afisleri bastirildi falan derken satis günü geldi catti. Ilk müsteri 80 yasin üzerinde delikanli Isvicre dedesi. Siseyi eviriyor , eviriyor , ceviriyor, bir aliyor, bir geri koyuyor , baktim bir sikintisi vardir, gittim yanina sordum nasil yardimci olabilirim diye. 



„ Son kullanma tarihi yok bu siselerin üzerinde“ dedi



Aa nasil olur dedim, baktim harbiden yok. Bir kosu sote bir yer bulup patronu aradim. Dedim Hampi, son kulannma tarihini bulamiyorum ben bu zeytinyaglarinin üzerinde. 



„ Tabii bulamazsin Genco, iki haftadir onlari silmekle ugrasiyorum!!!! „



Dedim nasil yaaaa, olabilir mi böyle bir sey?


Piiiiii dememle bir saat telefonda kafami üttü, yok efendim bu son kullanma taihi diye bize yuttirduklari sey bir satis tekniginden baska bir sey degilmis, zeytinyaginin son kullanma tarihi mi olurmus, eski insanlar nasil saklarlarmis anforalarda onyillarca , cay, seker tuz zeytinyagi bunlari yaziyimmis bir kenara, bunlar da son kullanma tarihi olmazmis, bidi da bidi vidia vidi. En son simdi sana bu anlattiklarimi güzel bir dille o delikanli dedeye anlat diyerek , telefonu kapatti. Biraz daha konussa, „Hadi Kocum göreyim seni „ tadinda Türkce cümleler kuracak gibi bir hali vardi . O potansiyeli hep gördüm kendisinde.
Neyse dedeye anlattim anlatmasina ama yemedi, almadi. O almadi ammma , yakinda yörede ne kadar Italyan restorani varsa gelip kasa kasa götürdüler Zeytinyagini. O yüzdendir ki, mecbur kalmadikca hic bir Italyan restoranina gitmem Isvicre`de  




Biterken , bundan da bir ders cikaramadim canlar. Siz kafaniza göre bir seyler cikarin artik. Yarim saatir doktorda laktoz testindeyim, sanirim etkisini göstermeye basladi. Sacmalamaya basladim. Su hayatta bir yogurdu sevdiydim onu da yiyemeyeceksin derlerse dayanamam bu aciya, hey hat hayat bazen gercekten cok acimacsiz 



Sevgiyle kaliniz , esen kaliniz efen`m.





*******************************************************

YORUMLAR .... YORUMLARIMIZ ...... ( FB , 17. Aralik 2013)

*******************************************************