6 Ekim 2013 Pazar

ABUKLUKLAR SILSILESI 6 // EN IYISI ANADILDE SEVMEK

DAKIKA 1 GOL 1 ; ICINE FERDI TAYFUR KACMIS ALMAN. YOK YOK  EN IYISI ANADILDE SEVMEK KARDESIM!

Baslamadan... Bi kerem hic tarzim degildir biten iliskinin ardindan sosyal medya Kezbanligi yapmak , o sebeple önceden uyarayim aman ha o bapta degerlendirmeyin sevgili Bahcelievler Sansölyeleri , Kadiköy  Dükleri ,  Ataköy – Yesilkoy hatti Düsesleri ve güzel yurdumun  tüm asil insanlari :D Burada basimdan gecen abukluklari yaziyorum size,  icinden manita kismini ayiklamak  yigitlige b.k sürmek olur ki, kitabimda yazmaz  , heeaayyyttt :)
Insanin , sevdicegin , Almani Türkü Sirpi Yunani olur mu olmaz tabe, isin o kafatasci kisminda degilim elbet, mevzu yabanci dilde sevebilmek ki ben beceremeyenlerdenim  ;)  Düsüüüün böyle hiissiyatin tavan yaptigi bir nokta , sevdicek mutlu etmis seni ona dünyanin en güzel sözünü söylemek isitiyorsun ve/ veya sinirin tepene cikmis köpürüyorsun ana dilde saydiracagin envai cesit söz varken secme hakkini kullanip en cukunu oturtuyorsun , lakin is bir baska dilde olunca bu lüksten muzdarip danke schön ve scheisse ile idare ediyorsun. Olmaz! Olmadi da zaten ...
Ha  olduran yok mu var elbet. Hatta en bi yakin iki  candan arkadasim misal bu isin önce ilmini okuyup sonra pratige dökenlerindendir bizzat . Uluslararasi iliskiler okuyup da özelinde genelinde okudugu bölümün hakkini veren  baska birini daha tanimam :) Alaylilar da yok degil tabi. Gördügüm en ucuk örnek , Zürich`de yasayan bir Ispanyolla evli Japon arkadasimdi , hatta agir  östrojen gecelerinin birinde haddimi asarak kendisine ya Nana yani neyi merak ediyorum aslinda biliyor musun ,  kavga ettiginizde nasil oluyor bu is diye sormustum, o da ben Japonca , o Ispanyolca saydiriyor demisti . Hatta bir de böyle zamanlarda birbirini anlamamak iliskiye daha az zarar veriyor deyu da eneteresan bir cikarimda bulunmustu ki, ben bir türlü kafamda canlandiramadigimdan oyle havada kalmisti o muhabbet ,  haklidir belki , bilemedim ben onu ...
Benim tecrübeye gelince , her seyden evvel bir kere prematüre bir girisimdi. Nasil ki yatili okulda sigaraya baslamak amigdalan gelisen bir durumsa uzuuuun bir iliskinin hemen akabininde baslayan iliski de o kaa amigdaladan gelisen bir durum oluyor bence canlar.  Bunu bile bile girilen yol da yol olmuyor hali ile. Yani esasen  salt dil degil , timingde de vardi bir cikmaz ;) Öyle cok alakasiz cok zamansiz , yersiz ve de bir o kadar yurtsuzdu mevzuu.  Ama simdi -yigidi oldurmeyecegim ama hakkini yiyecegim izninizle -   yani durumumu (!) bilen bu kardesimizin de , icine Ferdi Tayfur kacmiscasina , dakika bir gol bir , agir arabesk,  icinde senin oldugun bir aile isityorum diyerek mevzuya giris yapmasi da hic de ole masumane bir hamle degildi bence ;) Ister istemez ulan sevdigimle olmuyor bu is  bir de seveni deniyelim , ya hero ya mero denilerek baslamamak elde degildi. Nasil savunma ama  :D  If you eat!

Anyway anyhow iste bu ahval ve seraitler icinde baslanilan ben diyim bol mesafeli ,yüksek bütceli , zorlamali , siz deyin ahanda bariz rebound iliski , tahmin ettiginiz üzere pek de uzun sürmedi. Bir kere ben konusan , konustukca var olan bir insanken , her ne kadar onbir yasimdan beri konustugum  bir dil de olsa , araya giren  Lisolette – Hans Schaudi diyaloglarindan aradigim kaliteyi bulamadim bir türlü bu deneyimimde. Ha bir de kültür farki denen sey de var tabi, atlamamak lazim. Aaman hemen öle klise seyler gelmesin akliniza. Diyecegim o ki  yetistirilme tarzlarimiz farkli bir kere. Buradaki erkek cocuk anneleri  sevebilen, duygularini gösterebilen , bunu bir zaaf olarak görmeyen ,  kaybedebilen ve kaybettiginde bunu kabullenebilen, tabusuz ,  hatta su an okudugum kitapta Deniz Ozturhanin cok da güzel tabir ettigi üzere möble adamlar (*) , canavarlar degil, bildigin adam gibi adamlar yetistiriyorlar . Ama bizim bünye kütüklere ve möblelere alisik oldugundan kaldirmiyor o ayri ;)
Kissadan hisse, siz yine de bana bakmayin insan sevdi mi , dilin ne önemi olar degil mi canlar , ben isin makara kukarasindayim ,  en nihayetinde bir insani sevmekle baslamiyor mu her sey , anladiniz siz onu ;)
Finito de la musika kisminda möble adamla neyi kast etmis Deniz Özturhan onu izah edelim ;
„ Möble adam , odunun islem görmüsüdür. En azindan lisani vardir, üretildigi topraktan ayrildiginda felan biraz daha sIk bir adama dönüsebilir. Anahtar kelimesi goygoydur, bir kere eve soktunuz mu sIk sIk cilalamaniz gerekir , tüm küstahligina, herseyi bilirim havalarina ragmen pek cok basit konuda paralize olur , onunla beraberken organizasyon yetenekleriniz ziyadesi ile gelisir etc... „
Bu hafta tatillerin bollugu ve hastaligi firsat bilerek resmen 6 tane yazdim , haftaya seyahatlerim baslayacagindan kelli bu kaa verimli olmam kanimca  ama ocaka kadar yetistirecegim 35 ini , gayet net :D
Coming soon : LOST IN TRANSLATION 1_  MEIN NAME IST ROT



********************************************************

YORUMLAR .... YORUMLARIMIZ ...... ( FB , 05. Ekim 2013)

********************************************************